Türkiye İnterneti 20. yaşına bitiriyor…

İnternet Haftası 2013

Biz, Bilişim Sivil Toplum Kuruluşları olarak Üniversiteleri, Okulları Öğretmenleri, Ticaret ve Sanayi Odaları, Barolar, kısaca tüm Türkiye olarak bunu kutlamaya çağırıyoruz. 16. İnternet haftasını yani 8-21 Nisan aralığını tüm ülkeyi saran bir İnternet Şenliğine, Bilgi Toplumu, E-Dönüşüm, E-Türkiye ve E-Devlet kavramlarının geniş kitlelerle tanıştırıldığı bir İnternet ve Bilişim Fırtınasına döndürmeye çalışıyoruz. Bu süre boyunca, her Türk vatandaşı İnterneti konuşsun, İnterneti düşünsün, İnterneti kullansın ve İnternetten nasıl yararlanabilirim, işimi nasıl geliştiririm, kendimi nasıl geliştirebilirim diye araştırsın istiyoruz.

Dünya, İnternetin başını çektiği değişimin ortaya çıkardığı yeni toplum biçimine, Bilgi Toplumuna doğru geçişin sancılarını yaşıyor. Bilgi toplumu, bilginin bir üretim faktörü olduğu, bilim, teknoloji, ar-ge ve inovasyonun temel zenginlik ve istihdam kaynağı olduğu, bağımsız ve yaratıcı bireyin öne çıktığı bir toplum yapısını işaret ediyor. İnternet Bilgi Toplumunun aracı, tetikleyicisi, taşıyıcısıdır. Bu nedenle tüm dünyada ülkeler bütün vatandaşlarını geniş bir yelpazede İnternet okuryazarı yapmaya çalışmakta ve İnternetden yararlanmasının yollarını aramaktadır. Herkesin İnternete ucuz ve kolayca erişimini sağlamaya, tüm şirketlerin iş süreçlerini İnternete uyumlu yapmaya, kamu yönetimini İnternete taşımaya ciddi şekilde koyulmuşlardır.

İnternet, bireyi öne çıkarmanın yanında, geniş kitlelerin iş birliğine, beraber üretimine, deneyim ve bilgi birikimini, kişisel bilgi ve meraklarını paylaşmayı mümkün kılmıştır. İnternet hiç kimsenin tahmin edemediği biçimde gelişmekte, sıradan yurttaşa bunları fazla teknik beceri gerektirmeden, kolay, ucuz ve hızlı yapma ortamı sağlamıştır. 3G gibi mobil teknolojiler, ve gelişen bilişim teknolojileri ise bunu insana her an sürekli olarak sunmaktalar. Dünya yurttaşları da buna olumlu cevap vermişlerdir. Web 2.0 servisleri, özellikle Sosyal Ağlar, Wikipedia, Linux ve Açık kaynak dünyası, açık ders malzemeleri, açık erişim, açık donanım, açık kitap, açık patent, açık bilim, açık ilaç geliştirme projeleri bunun örnekleri arasındadır. Geniş kitleler, İnternete erişim, açıklık, katılım ve refahtan pay istemekteler.

Dünya’da 2.4 milyar İnternet kullanıcısı, 908 milyon kayıtlı bilgisayar, 246 milyon alan adı, 650 milyon web, trilyon ölçüsünde web sayfası, milyonlar ölçüsünde video ve 200+ milyon civarında kişisel web/blog olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’de ise 30-35 milyon civarında kullanıcı, 7 milyon bilgisayar, 333 bin Türkiye içinde, 1.262M Türkiye dışında alan adı var. Halkımızın, %38’si İnterneti düzenli kullanıyor, İnterneti kullananlar %47.4; %52.8’i ise İnterneti kullanmıyor, hiç kullanmamış . Evleri   %48’inde İnternete erişim var, bu kırsal kesimde %28’e düşüyor.. Erkekler %58 kadınlar %37 İnternet kullanıyor. Kentlerde oran %57 olan kullanım kırsalda %27′ye düşüyor. Kadınlarda ise oran kentde %46.3 ve kırsalda %16.3. Kırsalda, düzenli İnternet kullanan kadınların oranı %10.3. Sosyal ağlar ve yurttaş temelli içerik hızla gelişiyor. Facebook’a kayıtlı kullanıcı sayısı 1 milyarı aştı; günde 612 milyon kişi ziyaret ediyor; bir ay içinde mobilden bağlanan sayısı 680 milyon. Twitter’da 500 milyon kullanıcı söz konusu, aktif kullanan 200 milyon; günde 340 milyon tweet ve 1.6Milyar sorgu var. En çok izlenen kişi Lady Gaga/Justen Bieber, 36 milyon civarında. Linkedin 125 milyon civarında. WordPress 64 milyonu aşmış durumda. Facebook’ta 500 bini aşkın uygulama var.   Yurttaş fotoğraflarının toplandığı Flicker’de 6 milyar’ı aşkın foto var. Youtube üzerinden günde 1 milyarı epey aşkın sayıda video izleniyor. Video pazaranın %40′i youtube’ta. Her dakika 30 saatlik video youtube’a yükleniyor.

İnternet, hiç kimsenin tahmin edemediği bir şekilde gelişiyor. Biz arkadan geldiğimiz için işin özünü yakalayamıyoruz. Ama, pek çok kişinin eğlence ortamı olarak algıladığı sosyal ağlar, bir tanıtım, örgütlenme, eğitim, pazarlama ve haberleşme, buluşma ortamı olmuştur. Hiç bir büyük kurum, devlet, firma, proje buralarda olmama lüksüne sahip değildir. Artık kurumların sosyal ağdaki temsilcisi, kurumun en yetenekli elamanlarından biri olmak zorunda; hem kurumu, hem iletişimi, halkla ilişkileri, reklamı hem de İnternet iyi bilmek zorunda. Bloglar, kurumlar için bile, hem politikaları açıklama, hem kamuoyuna hesap verme, hem de kendini anlatma ortamı olmaktadır. İnternet, bilgiye dayalı, geniş kitlelerin katılımı ile hayata geçen yeni bir toplum biçiminin nüvesini taşıyor, ortam ve araçlarını sunuyor.

Ülkemizdeki gelişmeler dağınık, çelişkili, ve mehter yürüyüşünü hatırlatıyor. Ülkemizin 2006-2010′u kapsayan, bir Bilgi Toplumu stratejisi ve eylem planı vardı; eylemlerin çoğu yapılmadı ve işin daha ilginci toplum böyle bir stratejinin varlığının farkında değildi. Şu anda yenisi katılımcı bir şekilde yapılma sürecinde. Geçikmiş ama olumlu bir süreç. Kamu’da, profesyoneller arasında, üniversitelerde, okullarda, büyük şirketlerde yaygın İnternet kullanımı var. E-devlet, finans, sağlık, medya gibi başarılı sektörlerimiz var. Ama KOBİ’lerde, tarım sektöründe, kırsal kesimde, dar gelirli kesimlerde gidecek çok yolumuz var. Ülkemizde, İnternet konusunda heyecanlı kesimlerde var; bihaber kesimlerde . Gecikmeli de olsa 3G ülkemizde var , cep telefonları İnternete erişim aracı olarak yaygınlaşmaya başlamıştır. Ama Türkiye gemisinin rotasını Bilgi Toplumuna döndürdüğünü söyleyebilmek mümkün değil. Serbestleşmede epey yol aldık gibi, ama pazar payları epey geri olduğumuzu gösteriyor. Genişbant İnternet 20 milyona ulaştı (6.6 DSL, 1.9Bilgisayrdam Mobil, 10.2 Cep Telefonu, 0.5 Kablo, 0.65 Fiber), ama yeteri kadar yaygın değil ve pahalı  I.T.U’nün 2011 verilerine göre Bilgi ve İletişimin maliyeti sıralamasında 161 ülke arasında ucuzlukta 65.. sıradayız; sabit de 81., GSM’de ise 97. sıradayız. Avrupa’da 38 ülke içinde 31.yiz. Yine ITU’nun IDI (ICT Gelişme indeksi) de Avrupa içinde 36/37 konumdayız, sadece Arnavutluk bizden kötü. İnternet ve telekomda KOBİ’ler yaşam savaşı veriyor. Bilişim alanında insan gücü açığı ve açığı kapatacak öğretim üyesi açığı had safhada.  Ülkemizde İnternet konusunda bir dağınıklık ve koordinasyonsuzluk söz konusu.

Uluslararası indekslerde en iyisinde bile ilk 50. ye giremiyoruz. 2 yılda bir yayınlanan Birleşmiş Milletler E-devlet indeksinde 59, 76, 69 dan sonra bu sene 80. sıradayız. Basın özgürlüğünde son 2 yılda 148 ve 154 sıradayız. Dünya Ekonomik Forumu sıralamasında uzun süren gerilemenin ardından 2007 seviyene tekrar yükseldik ve 52. olduk. Aynı rapor, ülkenin İnterneti ekonomide kullanımda geri kaldığını, bunun ise yurttaşların bilgi teknolojileri yetkinliğinin yetersizliğinden kaynaklandığını belirtiyor. İnsani gelişme indeksinde, toplumsal cinsiyet eşitliğinde, demokrasi indeksinde oldukça geriyiz: 90, 121, ve 88.

Bütün E-devlet çalışmalarına rağmen, halkımızın %20’si bir E-devlet hizmetini kullanıyor. İnternet kullananların %45′, E-devlet hizmetlerini kullanıyor. AB içinde belirlenen 22 hizmetin sunulmasında ortalamadan daha iyiyiz. Ama, kullanımda parçalı bulutlu bir konundayız. Gazete okuma, oyun, film muzik indirmede ortalamın üstünde, ama ürün hakkında bilgi alma, iş aram, E-devlet kullanımda en kötüler arasındayız. E-ihale konusunda sınıfta kalmış durumdayız.

İnternet Yasakları ise ülkemize zarar vermeye, suçsuz vatandaşımızı cezalandırmaya devam ediyor. Filtre, Phorm ve yasaklar ile adaletsizlik, başını kuma gömme ve kendimize zarar vermeye devam ediyoruz. Zararlı içerikle mücadele, demokratik bir hukuk devletine yarışır bir şekilde, yurttaş temelli olmalı, devlet eğitim, destek ve uygun yazılımları sağlamalıdır. Hiç bir bilimsel temeli olmayan, kamuoyuna kapalı, hukuki temeli olmayan bürokratik çözümler yerine, yönetişim ve özgürlük öncelikli makul çözümler peşinde koşmalıyız.

İnterneti; kalkınmamız, dünya ile bütünleşmemiz, ülkemizde bilim ve teknolojinin gelişmesi, demokrasimizin gelişmesi, ve ülke içinde bütünleşme çabalarının merkezine koymalıyız. İnternet projesi, muasır medeniyet projesidir. En az GAP ve AB projeleri kadar önemlidir. Bir seferberlik ruhuyla konuya yaklaşmalıyız. Uygun bir vizyonla, doğru siyasal sahiplenme, partiler üstü çerçeve, katılımcı, saydam ve esnek yapılarla yeniden örgütlenmeli; kısa, orta ve uzun vadeli Eylem Planları hazırlamalı ve el birliği ile hayata geçirmeliyiz.

Yurttaşın Bilgi Teknolojileri yetkinliğini kazanması hayati önemdedir. MEB, temel bilişim derslerini zorunlu ve kapsamı geniş olarak tekrar koymalıdır. Bu dersler, marka ve ürün temelli olmaktan çıkmalı, kavram temelli olmalı; Ulusal İşletim Sistemi Pardus’a en azından eşit şans tanımalıdır. Bilgi Okur yazarlığı, işin etik, estetik, mahremiyet, güvenlik ve bilişim suçları boyutlarını kapsamalıdır. Lise ve Üniversitelerde, kendi alanı ne olursa olsun, tüm öğrencilere kelime işlemicisi, hesap tablolamanın ötesinde temel bilgisayar bilimi kavramları; programlama, ağ, veritabanı, bilgi sistemi gibi dersler verilmeli, ve öğrencilerin bilişimin neler yapabileceğini ve tehlikelerini kavramaları sağlanmalıdır. Ayrıca, Bilişim sektörünün ülkemiz için öncelikli bir sektör olması gerektiğinden, bilişim uzmanları yetiştirmek ulusal hedeflerimizden biri olmalıdır.

Ülkemiz gündemine Fatih Projesi vardır. Bu çok önemli, maliyetli ve çok riskli bir projedir. Bunun için katılım ve saydamlık şarttır. Bütün tarafların diyalog içinde bu projede hata yapmadan hayata geçirmek için dayanışma içinde olması gereklidir. Projenin yönetimi ve gelişimi, bizleri endişeye düşürmektedir. Bu projenin tüm ülkeyi bir pilot pıroje haline getiren görüntüsü, dünya ölçüşünde başarısız bir proje olması ihtimalini gündeme getirmektedir. Projenin, bilimsel bir şekilde, üniversite, Sivil Toplum, ve özel sektörle birlikte saydam ve katılımcı bir şekilde yönetilmesini gerekli görüyoruz.

İnternet, insanlığın gelişmesinde önemli bir aşamayı temsil etmektedir. İnternet, dünya ile bütünleşmek, AB’ye girmek isteyen, özgür bireylerin oluşturduğu, çok renkli ve çok sesli bir Türkiye için vazgeçilemez bir araçlar bütünüdür. Gelin, İnterneti kalkınmamızı hızlandırmak, demokrasimizi geliştirmek, ortak aklımızı oluşturmak, bireyler olarak kendimizi geliştirmek, birlikte üretmek için kullanalım.

İnternet Yaşamdır!

Alternatif Bilişim Derneği
Bilgisayar Mühendisleri Odası
Elektrik Mühendisleri Odası
İnternet Teknoloji Derneği
Linux Kullanıcıları Derneği
Pardus Kullanıcıları Derneği
PHP Geliştiricileri Derneği
Tıp Bilişim Derneği
Türkiye Bilişim Derneği
Türk Kütüphaneciler Derneği